Rusya-Ukrayna Savaşı ile İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların beslediği jeopolitik gerginlikler ve küresel belirsizlik ortamı da borçlu şirketler için iflas ve temerrüt riskini artırdı.
Merkez bankalarının agresif para politikası sıkılaşmasına rağmen enflasyon, başta ve olmak üzere birçok ekonomide alışılmışın dışında yüksek kalmaya devam ediyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de Merkez Bankası (Fed) politika faizini 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığına yükseltirken, Avrupa Merkez Bankası’nın refinansman faizi yüzde 4,50’ye, mevduat faizi yüzde 4’e ve marjinal fonlama faizi ise yüzde 4,75’e ulaştı.
Son veriler ABD’de enflasyonun yavaşladığına işaret ediyor.
Şirketlerin borçlanma maliyetleri yükseldi
Yüksek enflasyonla mücadele kapsamında ucuz finansman dönemine faiz artışlarıyla son verilmesi nedeniyle şirketlerin borçlanma maliyetleri de yükseliyor.
Tahvil piyasalarındaki satış baskısıyla yükselen tahvil faizleri de yaz aylarından bu yana finansal koşulların sıkılaşmasına katkıda bulundu.
İflaslar yüzde 21 artacak
Uluslararası sigorta şirketi Allianz’a göre, yavaşlayan büyüme ve sıkılaşan kredi koşulları nedeniyle dünya genelinde iflasların bu yıl yüzde 21 artması bekleniyor.
Varlıkları 1 milyar doların üzerinde olan şirket iflasları çoğaldı
Danışmanlık firması Cornerstone’un verilerine göre, bildirilen varlıkları 1 milyar doların üzerinde olan şirket iflaslarının sayısı da artıyor. Sadece yılın ilk yarısında ABD’deki mega iflasların sayısı 2022’deki tüm yıl toplamı olan 16’ya ulaştı ve 2005-2022 yarı yıl ortalaması olan 11’i aştı.
ABD’de iflaslar
ABD’de koronavirüs salgınının etkili olduğu 2020’de 639, 2021’de 406 ve 2022’de 372 şirket iflas başvurusunda bulunmuştu.
En fazla iflasın yaşandığı sektörler
Tüketici harcamaları güçlü kalmaya devam etse de bazı sektörler daha çok iflasa maruz kalırken, bu yılın 11 ayında en fazla iflasın yaşandığı sektörler; isteğe bağlı tüketim ürünleri, sanayi, sağlık hizmetleri, finansal hizmetler, temel tüketici ürünleri olarak sıralandı.
Bu yıl ABD’de çeşitli sektörlerden 1 milyar doların üzerinde yükümlülüğü bulunan 21 şirket iflas etti. Söz konusu şirketler arasında en fazla varlığı bulunan şirket, mart ayındaki iflasıyla bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin endişeleri gündeme taşıyan Silikon Vadisi Bankası Grubu oldu.
Avrupa’da iflaslar 2015’ten bu zamana kadarki en yüksek seviyeyi gördü
Avrupa’da da yüksek faiz oranları ve zorlu finansman koşullarının işletmelere yük oluşturması nedeniyle iflaslarda artış görüldü.
Eurostat verilerine göre, Avrupa Birliği’nde (AB) iflas bildirimleri bu yılın ikinci çeyreğinde 2015’ten sonraki en yüksek seviyeye ulaştı.
Bu yılın nisan-haziran döneminde Avrupa’da iflas eden şirketlerin sayısı bir önceki çeyreğe göre yüzde 8,4 arttı. Yılın ikinci çeyreğinde Avrupalı şirketlerin iflas bildirimleri art arda 6’ncı çeyrekte artış gösterirken, yılın üçüncü çeyreğinde iflas bildirimlerinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 5,8’lik azalış kaydedildi.
Scope Ratings’in konuya ilişkin bir analizinde, Avrupa’nın kurumsal temerrütlerde artışla karşı karşıya olduğu ve iflasların ancak 2024’ün sonlarında, 2025’in başlarında durağanlaşacağı ifade edildi.
Bu yıl öne çıkan büyük iflaslardan bazıları şöyle:
Silikon Vadisi Bankası
ABD’de Silikon Vadisi Bankasının (SVB) iflası, 2008’deki finansal krizden bu yana ülkedeki en büyük banka iflası olarak tarihe geçti. Yüksek enflasyon karşısında faiz artışlarının devam ettiği ve resesyon beklentilerinin arttığı bir dönemde gelen iflas i, küresel piyasalardaki endişeleri artırdı.
Fed’in politika faizini beklentilerin üzerinde bir noktaya kadar yükselteceğine yönelik fiyatlamalar sonrası bazı bankalar, tahvil pozisyonlarında oluşan zararları realize etmek zorunda kaldı. Bu bankalardan Kaliforniya merkezli SVB, 21 milyar dolarlık tahvil pozisyonunu yaklaşık 1,8 milyar dolar zararla kapatması sonrası 8 Mart’ta 2 milyar doların üzerinde sermaye artırımına gideceğini açıkladı. Piyasada bankanın likiditeye sıkıştığının duyulması üzerine SVB’nin hisselerinde sert düşüş yaşandı. Bazı girişim sermayesi yatırımcılarının, şirketlere paralarını bankadan çekmelerini tavsiye etmesi sonrası bankanın kayıplarının sürmesiyle işlemleri askıya alındı.
Signature Bank ve First Republic Bank sıkıntı yaşadı
SVB’nin hızlı çöküşü, bankacılık düzenleyicilerini harekete geçmeye zorladı ve ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu, 10 Mart’ta piyasalarda düşüşe neden olan SVB’ye kayyum atandığını duyurdu. Likidite krizini aşmaya çalışırken risk sermayelerinin neden olduğu panik, ABD’nin 16’ncı büyük bankasını 48 saat içinde ülke tarihinin en büyük iflaslarından birine sürükledi. SVB’nin iflasını, Signature Bank’ın iflası ile First Republic Bank’ın yaşadığı sıkıntılar takip etti.
Credit Suisse sarsıldı
Avrupa’da ise İsviçre’nin en büyük ikinci bankası konumundaki Credit Suisse’in sıkıntıya girmesi, küresel bir bankacılık krizine ilişkin korkuların artmasına neden oldu.
WeWork
Bir dönem ABD’nin en değerli girişimi olan WeWork, bu yıl iflas başvurusunda bulunan şirketler arasında yer aldı. Şirketlere fiziksel ve sanal olmak üzere ortak çalışma alanı sağlayan girişim WeWork, kasım ayında 19 milyar dolarlık borcunu yeniden yapılandırmak için iflas başvurusunda bulundu. WeWork’ün borçlarının yaklaşık yüzde 92’sinin sahibi olan kreditörler yeniden yapılanma planını onayladı. Şirketin iflas başvurusu dosyasında, varlıklarının 15 milyar dolar düzeyinde olduğu ifade edildi. Dünya çapında 119 şehirde hizmet veren şirketin hisseleri 2023’te yaklaşık yüzde 98,5 değer kaybetti.
Avaya
ABD merkezli telekomünikasyon ürünleri üreticisi Avaya, 6 yıl içinde ikinci kez şubat ayında iflas başvurusunda bulundu. Geçen yıl eylül ayının başlarında maliyetlerini azaltmak için işten çıkarmalar dahil yeniden yapılanmaya gittiğini duyuran şirketin hisseleri 2022’de neredeyse yüzde 99 düşmüştü. Şirket, operasyonlarını yeniden yapılandırırken 780 milyon dolarlık finansman sağladığını açıkladı. Avaya, yeniden yapılandırma sürecinin tamamlanmasının ardından toplam borcunu yüzde 75’ten fazla azaltacağını, yaklaşık 3,4 milyar dolar olan borcun 800 milyon dolara düşeceğini kaydetti.
Americanas
Brezilyalı perakende zinciri Americanas, 3,8 milyar dolarlık muhasebe skandalı ortaya çıktıktan sonra ocak ayında iflası için yetkili kurumlara başvurmuştu. Şirketin eski yöneticileri ve denetçileri, finansal tabloların değiştirilmesi ve dolandırıcılık iddiasıyla suçlandı. Americanas’ın yaklaşık 8 milyar dolar borcu olduğu ortaya çıkarken, Deutsche Bank’ın alacaklılar listesinde 1 milyar dolarla ilk sırada yer aldığı bildirildi. İflas başvurusundan bu yana şirket, alacaklılarıyla şiddetli bir hukuki mücadeleye girdi ve hisseleri neredeyse yüzde 90 değer kaybetti.
Oi
Brezilyalı telekomünikasyon şirketi Oi, 6 yıldan fazla süren bir yeniden yapılandırma sürecinden çıktıktan yalnızca aylar sonra bu yıl martta ikinci iflas başvurusunda bulundu. Şiddetli rekabetle karşı karşıya kalan şirket, ağını genişletmek ve başka işletmeleri satın almak için büyük miktarda borç aldı. Oi, faiz oranlarındaki artışı, sabit hat müşterilerindeki azalışı ve önceden planlanan borç ödemeleri öncesinde alacaklılardan korunma ihtiyacını gerekçe göstererek iflas koruma süreci için başvuru yaptı.
Vice Media
Dijital medya ve yayın şirketi Vice Media, yıllarca süren mali zorluklara son vermek amacıyla mayıs ayında iflas koruması başvurusunda bulundu. İflas başvurusu, 2017 yılında 6 milyar dolarlık değerlemeye sahip şirketin 500 milyon ila 1 milyar dolar arasında varlık ve yükümlülüklere sahip olduğunu gösterdi.
Bed, Bath&Beyond
Ev eşyaları satan ABD’li perakende şirketi Bed, Bath&Beyond, bu yıl nisan ayında nakit sıkıntısı nedeniyle iflas koruma başvurusu yaptı. Şirket, iflas başvurusunu ertelemek için şubat ayında bir hedge fon ile 1 milyar dolarlık olağan dışı bir finansman anlaşması yapmış ancak daha sonra anlaşmayı iptal etmişti. Yüzlerce mağazasını kapatmak da Bed, Bath&Beyond’un kayıplarını durdurmasına çare olmadı.
Signa
Avusturya’nın büyük gayrimenkul şirketi Signa, yeni finansman sağlama girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından kasım ayında iflas etti. Avusturyalı iş adamı Rene Benko tarafından kurulan, New York’taki Chrysler Binası’nın yanı sıra Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki birçok yüksek profilli projenin sahibi olan şirketin 5 milyar euro civarında borcu bulunduğu kaydedildi.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)