Sosyal medya paylaşımı üzerinde hakkında soruşturma başlatılan ve ifade veren gazeteci Fatih Altaylı, yurt dışına çıkış yasağı kararı sonrası avukatının ağladığını söyledi. Altaylı, “hayatında ilk kez basın suçundan ifade verdikten sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildiğini” belirtti.
Altaylı, yazısında süreci şöyle anlattı:
“Biliyorsunuz dün bir soruşturma kapsamında ifade verdim. Ve hayatımda ilk kez basın suçundan ifade verdikten sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildim. Normal prosedür ifade alınır, sonra savcı dava açmaya gerek görürse dava açılır ve yargılama başlar. Cumhurbaşkanları ile, başbakanlar ile, Yüksek Yargı mensupları ile davalarım oldu hepsinde böyle oldu. Böyle bir şey ilk kez oluyor. Şaşırdım mı! Hayır. Anayasa Mahkemesi’nin takılmadığı bir dönemde, benim başıma gelen ülkenin bugünkü halinde ‘önemsiz bir detay’.
Çıkarıldığım mahkemeden tek bir talebim oldu. Senede bir iki kere yurt dışında yüksek lisans eğitimi yapan kızımı görmeye gidiyordum. Bu ülkeye ihanet edip kaçan şerefsizlerden olmadığım için de kaçacak halim yoktu. Bu talebim kabul görmedi elbette.
Doğrusunu isterseniz kararı açıklayan kişiye hiçbir kırgınlığım yok. Bu kararı o almasaydı, alacak birini bulurlardı.
Beni asıl üzen ise 40 yıldır avukatlığımı yapan, İngiliz kayyumlarla, bakanların, başbakanların davalarıyla uğraşan, Adnan Hoca davasında mağdurların avukatlığını yıllarca sürdüren Rezzan Aydınoğlu’nun bu karar üzerine hüngür hüngür ağlaması oldu. Gözyaşlarının nedeni karar değil, hukukun düşürüldüğü durumdu.”
Altaylı’ya yönelik suçlamalar ne?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Altaylı hakkında, İstanbul’da 1 Ocak’ta düzenlenen “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” yürüyüşünün ardından İsmail Aydemir’e yumruklu saldırıda bulunan zanlı E.A’ya ilişkin olduğu iddia edilen, sosyal medya hesabından yaptığı “Eline sağlık” paylaşımıyla ilgili “suçu ve suçluyu övme” suçundan resen soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılık ayrıca Altaylı hakkında, video paylaşım platformu üzerinden 24 Aralık 2023’te yayınladığı videoda, Ankara’da gerçekleştirilen “İsrail ve PKK’ya Lanet Mitingi”ne katılanlara yönelik kullandığı sözler dolayısıyla “Halkın bir kesimini kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçundan da resen ayrı bir soruşturma açmıştı.